Dayanağı 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun‘un (“Kanun”) 27 inci maddesi olan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin (“Tedbirler Yönetmeliği”) 17 nci maddesine göre yükümlüler, bir başkası hesabına hareket edilip edilmediğini ve işlemin gerçek faydalanıcısının kimliğini tespit etmek için gerekli tedbirleri almak, bu kapsamda kendi adına ve fakat başkası hesabına hareket eden kimselere sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla gerekli duyuruları hizmet verdikleri tüm işyerlerine müşterilerin rahatça görebileceği şekilde asmak ve sürekli iş ilişkisi tesisinde başkası hesabına hareket edilip edilmediğine ilişkin müşterinin yazılı beyanını almak zorundadırlar.
Yukarıdaki madde hükmünce, Kuantist ile işlem ilişkisine giren kişiler, yapılan işlemi bir başkası hesabına gerçekleştiriyorlar ise işlemin başkasına adına gerçekleştirildiğini ilgili işlemi yapılmasından önce Kuantist’e beyan etmek zorundadırlar.
Bu beyan üzerine, işlemi başkası adına gerçekleştiren kimsenin kimliği ve yetki durumu ile hesabına hareket edilen kişinin kimliği Tedbirler Yönetmeliği’nin Kimlik Tespitine ilişkin hükümleri uyarınca tespit edilir.
Bunun dışında, sürekli iş ilişkisi niteliği arz etmemekle birlikte;
İşlem tutarı ya da birbiriyle bağlantılı birden fazla işlemin toplam tutarı yüzseksenbeş bin TL veya üzerinde olduğunda,
Elektronik transferlerde işlem tutarı ya da birbiriyle bağlantılı birden fazla işlemin toplam tutarı onbeşbin TL veya üzerinde olduğunda,
Şüpheli işlem bildirimini gerektiren durumlarda tutar gözetmeksizin,
Daha önce elde edilen müşteri kimlik bilgilerinin yeterliliği ve doğruluğu konusunda şüphe olduğunda tutar gözetmeksizin, kimliğe ilişkin bilgilerin alınması ve bu bilgilerin doğruluğunu teyit etmek suretiyle müşterilerinin ve müşterileri adına veya hesabına hareket edenlerin kimliğinin tespit edilmesi zorunludur.
Ticaret siciline kayıtlı tüzel kişilerle kurulan ve devamlılık niteliği taşıyan iş ilişkilerinde, tüzel kişiliğin yüzde yirmibeşini aşan hisseye sahip gerçek ve tüzel kişi ortakların kimliği Yönetmeliğin 6 ve 7’inci maddelerine göre tespit edilir.
Kanun’un 15 inci maddesi doğrultusunda, kimlik tespiti gereken işlemlerde, kendi adına ve fakat başkası hesabına hareket eden kimse, bu işlemleri yapmadan önce kimin hesabına hareket ettiğini yazılı olarak bildirmediği takdirde, altı aydan bir yıla kadar hapis veya beşbin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.